Derin Kabus

…öncelikle film oldukça komplike bi‘karışıklığa sahip.lakin bu iyi bi’şi.
…ikincisi bizim memleketin bilimum yönetmen ve yardımcıları kafa kafaya verse; nuri ceylanindan irmak çağana, sınav osmandan fati akinina, mestci alperden karacadag hasanlara kadar hepsi bi’araya gelseler; bu filmin elli beşinci dakkasindan sonraki herhangi bi’on dakasini bile, mütemadiyen bi’sene ugrassalar dahi, bu denli başarılı yapabileceklerini hic sanmiyom..neyse..
…ve kimse beni bu saatten sonra; iş icin, para icin bile olsa, fransaya gitmeye ikna edemez. Zira paris, hakkatten şeytanın şehri imiş.
…bizim memlekettende dört beş yerde bahsetmeleri; parisin altında yer alan katakomplardan girip, ayasofyanin altındaki tunellerden, dehlizlerden cikacaklarmis gibi düşündürdü bi’an.
…paranormal hadiselerden bu yana, alternatif kamera çekim teknikleri daha fazla kullanılmaya başlandı, özellikle de bu tür kötülük işleyen filmlerde. Grace te de böyleydi. Ekipte kameraman yok sanirim, buna rağmen bütün oyuncular kameraman sanki.
…bence melanet olarak herseyin başı; yirminci dakkada ilk ortaya çıkan, yani bardan dışarı çıkarken görülen beyaz elbiseli kadın.
…fransız grafiticilerle gurur duydum yanlız. Taş ocaklarında cok iyi çalışmalar yapmışlar.
…”tas ocağı” deyince kendi kendime, kafamdaki o kahrolasica “ampul” yandı ve aklıma şöyle bi’eskiz geldi; bizim yer altı ocaklarında geberen işçilerimizin (söylemesi,yazması bile cok zor lakin maalesef işin gerçeği böyle, olmediler yani geberdiler hepsi. Kimi “O2″ yerine “CO2″ solumaktan zehirlendiler, kimi de balçık yutup, pislikle doldurdular karınlarını…üç yüzünden tut, üç beşine kadar) …hakkın rahmetlerine nail olmadan evvelki son zamanlarını, son saatlerini anlatan okkalı bi‘yerli komedi mi desem; “…for a dream” gibi ağır bi’ağıt mı desem; ne desem şu an tam olarak bilemiyom ama neyse ne , görsel olarak böyle bi‘şi yapılsa; belki bi’şiler iyi anlamda daha hızlı değişebilir memlekette.
…skarlet in cesaretine hayran kaldım. Bacaklarına bağlı tabancaları olsa; lara kroft halt etmiş yanında.
…mumyalardan zombilere, hayaletlerden taş canavarlara, azrail tasvirine kadar oldukça geniş bi‘katil yelpazesi var filmin.
…dakka altmış dörtte basliyo ölümler. pap ın ölüm şekli en korkunç olanıydı sanırım.
…şöyle bi‘replik epey düşündürdü beni: ne olursa olsun skarlet, türkiyede geçirdiğimiz hafta, hayatımın en güzel haftasıydı… vay anasını, biz mi vakit geçirmeyi, yasamayi bilmiyoz bu memlekette dedim ve bi‘sigara yaktım.neyse.
…on altı kişilik bi’oyuncu ekibi var lakin, özellikle beş altı tanesine trilyon versen; genede emeklerinin haklarini vermiş olmazsin bence.
…herşey bi’tarafa, filmin bitisindeki ucgenlerden ibaret, sebepsiz ve gereksiz israil reklamı yapmasalarmis; film icin cok daha güzel olabilirmis herşey.
…lakin dediğim ya da diyecegim gibi, hatirlayabildigim kadarıyla yirmi dokuz yaşıma değin izlediğim en iyi film.